İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmaya, davacı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ismine Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ateş, İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu’nun da aralarında bulunduğu 11 davalı ile avukatları katıldı.

Türkiye Barolar Birliği Lideri Erinç Sağkan’ın da hazır bulunduğu duruşmayı, İstanbul Tabip Odası Lideri Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Yargıçlar Sendikası Lideri Beyhan Güler, Milletlerarası Hukuk Örgütü temsilcileri, kimi milletvekilleri ve çok sayıda avukat da takip etti.

KABOĞLU, BARONUN KAPATILMASININ ANAYASAYA MUHALİF OLDUĞUNU SAVUNDU

İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu, savunmasında, baronun kapatılması talebinin anayasaya karşıt olduğunu söyledi.

Davalı avukat Fırat Epözdemir ise savunmasında “Davanamede İstanbul Barosu’nun yapmış olduğu açıklamanın ne şikelide hedef dışı faaliyet olduğu hiçbir halde belirtilmemiş. Burada Nazım Daştan ve Cihan Alim’e ait soruşturma ve kovuşturma belgelerine atıf var yalnızca. Bir faaliyetin yasa dışı olduğundan bahisle siz emel dışı faaliyet diyorsanız, bu yasa dışı faaliyetin tespit yeri hukuk değil ceza mahkemesidir” dedi.

GÖREVLERİNE SON VERİLDİ VE SEÇİM YAPILMASINA HÜKMEDİLDİ

Kararını açıklayan mahkeme, İstanbul Barosu Lideri İbrahim Kaboğlu ile Yönetim Kurulu üyelerinin misyonlarına son verilmesine ve seçim yapılmasına hükmetti.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul Barosu Lideri İbrahim Kaboğlu ile Yönetim Kurulu üyeleri hakkında, toplumsal medyadan yayınlanan bir açıklamada “terör örgütü PKK üyeliği bulunan firari sanıkların övüldüğü” savıyla resen soruşturma başlatılmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, İstanbul Barosu’nun resmi toplumsal medya hesabından 21 Aralık 2024’te yapılan paylaşımda, terör örgütü PKK üyeliği bulunan firari sanıklar Nazım Daştan ve Cihan Alim’in övüldüğü belirtilmişti.

İstanbul Barosu Lideri Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyelerinin 7 Ocak’ta savcılıkça tabirleri alınmış, Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında kovuşturma yapılması için Adalet Bakanlığından müsaade talep edilmişti.

Ayrıca soruşturma kapsamında “1136 sayılı Avukatlık Kanunu” kapsamında Kaboğlu ile Yönetim Kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ile Bengisu Kadı Çavdar’ın vazifelerine son verilmesi, yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talepli davanameyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmıştı.

Terör Hataları Soruşturma Ofisince hazırlanan ve Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilen davanamede, Suriye’de etkisiz hale getirilen Cihan Alim’in terör örgütü PKK/YPG’nin yayın organında sunuculuk yaptığı, örgütün kelamda kuruluş gününü kutlamak için örgüte ilişkin AYDIN-DER tarafından organize edilen harekete katıldığı ve hakkında yakalama kararı olduğu belirtilmişti.

Etkisiz hale getirilen Nazım Daştan’ın da terör örgütünün hücre yapılanmaları içinde örgütün sorumluları ile irtibatlı olarak faaliyetleri organize ettiği belirtilen davanamede, Daştan’ın örgütle iltisaklı faaliyet gösteren mahallî kümelerle hareket ederek 15 başka toplantıya katıldığı, 2019’da kamuflajlı ve terör örgütünün flamalı bayan örgüt mensuplarının görselini paylaştığı ve hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” hatasından yakalama kararı olduğu tabir edilmişti.

Davanamede, İstanbul Barosunun resmi toplumsal medya hesabından 21 Aralık 2024’te yapılan açıklamayla Daştan ve Alim’in övüldüğü gerekçesiyle “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı aldatıcı bilgiyi alenen yaymak” hatalarından soruşturma başlatılması için Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden soruşturma müsaadesi talep edildiği kaydedilmişti.

Verilen müsaadenin akabinde soruşturma başlatıldığı söz edilen davanamede, “1136 sayılı Avukatlık Kanunu”na nazaran, baroların kuruluş gayeleri dışında faaliyette bulunamayacağı, İstanbul Barosu’nun kelam konusu açıklamayla emeli dışında faaliyet gösterdiğinin değerlendirildiği vurgulanmıştı.

EN GEÇ 1 AY İÇERİSİNDE YİNE SEÇİM

Davanamede, Avukatlık Kanunu’nun “Baronun kurulması, organlarının vazifeden uzaklaştırılması ve misyonlarına son verilmesi” başlıklı 77. hususunun 5. fıkrasında, “Amaçları dışında faaliyet gösteren barolar ile Türkiye Barolar Birliği sorumlu organlarının misyonlarına son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Adalet Bakanlığının yahut bulundukları yer cumhuriyet başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince kolay adaba nazaran yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç 3 ay içinde sonuçlandırılır. Vazifelerine son verilen organların yerine en geç 1 ay içinde yenileri seçilir” sözünün yer aldığı aktarılmıştı.

“Davalı Baro Başkanlığı ile İdare Konseyi’nin faaliyet emeliyle kendisine verilen yetkilerin, misyonları dışında yasa dışı faaliyetlerde kullanıldığı” değerlendirmesi yapılan davanamede, bu kapsamda idari istikametten de önlem alınması gerektiği belirtilmişti.

Davanamede, İstanbul Barosu Lideri İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ile Bengisu Kadı Çavdar’ın vazifelerine son verilmesi, yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep edilmişti.

patronlardunyasi.com