İmamoğlu’nun ifadesi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü takımlarınca ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında gözaltında bulunduğu Mali Cürümlerle Gayret Şube Müdürlüğü’nde alındı. Tabir süreci 5 saat sürdü. İBB Başkanı 18 sayfa ifade verdi.
‘VATANINI VE BAYRAĞINI BENDEN ÇOK SEVEN YOKTUR’
İmamoğlu tabirinin başında, “Türkiye Cumhuriyet Devleti ve Milleti aşığı bir şahısım. O denli bir ailede doğdum büyüdüm ben hiç kimse ile vatan sevgisi konusunda müsabakam. Zira her vatandaşı vatansever olarak kabul ederim. Fakat bana nazaran milletini vatanını ve bayrağını benden çok seven yoktur” dedi.
‘NE İSİMLERİNİ NE DE TELAFFUZLARINI BİLİYORUM’
İmamoğlu’na, lokal seçimler öncesi, Halkın Demokrasi Kongresi (HDK) ve KCK, kent uzlaşısı üzere tertiplerle ilişkisi soruldu, argümanlar yöneltidi. İmamoğlu, bu suçlamaya, “Yukarıda ismi geçen terör örgütleri ve irtibatlı bir kısım terör örgütü üyelerinin ne isimlerini ne telaffuzlarını biliyorum, ne de takip ettim o denli bir merakım da yoktur. 2024 yerel seçimleri öncesi bilindiği üzere İstanbul’da DEM parti Büyükşehir Belediye Lider adayı çıkarmıştır. Buna karşın CHP İstanbul ve bir çok vilayetimizde Türkiye ittifakı söylemi ile ve sloganlaştırırsak kapsayıcı bir lokal seçim siyaseti gütmüştür” cevabını verdi.
İmamoğlu’na ikinci olarak, “kent uzlaşısı” yapılanmasından 18 ismin vilayet ve ilçe belediye meclis üyeliklerine aday gösterilmesi konusu soruldu. İmamoğlu, bu suçlamaya cevap verirken, adayların Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespitinin yapılması gerektiği halde yapılmamasına işaret etti ve 1500 kişilik aday listesindeki isimlerin tümünü bilmesinin imkansız olduğunu söyledi. İmamoğlu’na sözünde yöneltilen sorular ve verdiği karşılıklardan kimileri şöyle:
Soru: Terör örgütüyle ilişkili 252 şahıs ile görüşme, 118 şahısla irtibatınızı izah ediniz?
İmamoğlu: Bahsi geçen telefon numaraları bana ya da şirketime kayıtlı olan telefonlardan ikisi olmakla birlikte bu telefonlar yüklü olarak yakın çalışma arkadaşlarım tarafından kullanılıyor ve notlar alınır. Günlük telefon akışlarımın çok ağır olduğu bir gerçektir. Bahsi geçen yaklaşık 2500 gün içerisinde görüşüldüğü ya da irtibat kurulduğu tez edilen 252+138 şahıs kavramının anlamsız, geçersiz ve sorulmasının dahi kasıtlı olduğunu düşündüğüm bir boyuttadır. Bahsi geçen vakit dilimi içerisinde 3 lokal seçim ve bir de genel seçim yaşanmış, Türkiye’nin gündemde bir siyasi kişiliği olarak bazen yalnızca 1 günde gelen yüzlerce aramanın içerisinde kum tanesi üzere kalır. Ek olarak tabir etmeliyim ki bu soruyu sorun savcılara tavsiyem odur ki bu kadar terörle iltisaklı olan kimselerin muhakkak olduğu bir ayrıntıya sahipseler Türkiye’de ki GSM operatör firmalara bir ihtarda bulunarak bu bireyler birini aradığında Terör örgütü üyesi sizi arıyor halinde bir sinyalin verilmesi isabetli olacaktır. Tekrar söz edeyim ki bu kadar değerli siyasi bir kişiliği bu kadar sayıda terör örgütü üyesi aradıysa çok kezler bir kısım terör örgütü tarafından mevt tehdidi dahil almış bir kişi olarak beni uyarmamaları ve beklemeleri bu soruşturma kapsamında lisana getirmelerini kasıtlı hatta bir pusu stratejisi olarak görmekte ve bu beyan üzerinden ilgili kurum ve kuruluşlar kimler ise haklarında kabahat duyurusunda bulunacağımı da beyan etmek isterim. Her vatandaşı muhafaza vazifesi devleti aittir.
Soru: Azad Barış isimli şahısla yapılan telefon görüşmelerinizi izah ediniz;
İmamoğlu: Bu şahısyla ilgili tüm soruları gördükten sonra karşılık vermek istiyorum.
Soru: Azad Barış isimli şahısla birçok ortak baz kaydınız var bu durumu izah ediniz?
İmamoğlu: Azad BARIŞ isimli tanıyorum. Azad Barış’la irtibat kurduğum yaklaşık 7 yıl içerisinde sohbet ya da toplantıların çabucak hemen tamamında DEM partili bir kısım Milletvekillerinin de olduğu buluşmalar yaptım. Azad Bey bu toplantıların tümünde tam eğitimini bilmemekle bir arada sosyolog, siyaset bilimce ve toplumsal, siyasi araştırmalar yapan bir kurumu üzerinden değerlendirmeler yapmak ve siyasi açılımlarını paylaşmak ismine DEM partili Milletvekilleri ile gelerek bizim de masamızda bulunan kimi arkadaşlarımızla birlikte siyasi değerlendirmelerini dinlediğimiz türlü toplantılar yaptık.
Soru: Bir bâtın şahit beyanında, “2024 Yerel Seçimlerinde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’yi desteklemesi için sağlanan para trafiği Murat ONGUN tarafından gerçekleştirildi. DEM ile CHP ortasındaki ilişkiyi ise Genel Sekreter Yardımcısı Uzman POLAT ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah ŞAHAN ve Ekrem İMAMOĞLU’nun kurduğu Islahat Enstitüsü Yöneticisi Mehmet Ali ÇALIŞKAN sağladı” argümanında bulundu izah ediniz?
İmamoğlu: Mehmet ALİ ÇALIŞKAN 2018 yılında İBB lider adayı olduğum tarih prestiji ile tanıştığım, o devirde CHP ile çalışan bir araştırma ve Siyasi tahlil Şirketi sahibi olduğunu bildiğim bir arkadaşımdır. Daha sonraları kendisi ile siyasi tahlil konusunda çok kezler birlikte olduğumuz kendisini bir kısım araştırmalar yaptırdığımız lakin daha ağır bir biçimde CHP ile birlikte çalıştığını sildiğimiz fikir ve yetenekleri kamuoyunca da biline bir araştırmacıdır. Islahat Enstitüsü ismi eli birlikte bir vakfa dönüştürerek niyet kuruluşu olarak geliştirmek dileğinde olduğumuz bir kurumdur. Fakat vakit içerisinde şimdi çok aktif bir formda faaliyetlerde bulunmaya dönük planlama kurgulanamamıştır. Kurucuları ortasında ben de varım. Üst da bahsi geçen finans yahut DEM ile CHP ortasında ki ilişkiyi kurmakla ilgili ne Murat ONGUN’un, ne Becerikli POLAT’ın ne de Şişli Belediye Liderimiz Resul Emrah ŞAHAN’ın münasebeti yoktur. Her hangi bir tespitim ve şahitliğim olmamıştır.
İmamoğlu’na bir belediye çalışanan HDP üyelerini işe yerleştirmede tesirli olduğuna ait saklı şahit beyanları soruldu, açıklama istendi. İmamoğlu, bu soruya, “Yukarıda bana okunan şahit sözleri şiddetle reddediyorum. Tümü ile palavra iftira, uydurma, bahsi geçen insanların namusuna onuruna haysiyetine hakaret içeren düzeyi çok düşük cümlelerle doludur” karşılığını verdi.
İfadesinde İmamoğlu’na belediye iştiraki BİMTAŞ’da 22 kişinin terör örgütüyle kontaklı olmasına karşın işe alınması soruldu. İmamoğlu bu soruya, “Bu hususta daha evvel hakkımda yürütülen ve Savcılığını periyodun İçişleri Bakanının yaptığı bakanlık tarafından gönderilen müfettişlerce soruşturmalar yapılıp her hangi bir dava açılmamıştır. Bâtın şahit dinlemek yerine bu soruşturma belgesini hazırlayan savcılık gerekli bilgileri ilgili yerlerden temin edebilir” karşılığını verdi.
patronlardunyasi.com
